İçişleri Bakanlığı'nın neredeyse her gün duyurduğu operasyon haberleri artık hayatımızın olağan bir parçası haline geldi. Dolandırıcılık, sahtekarlık, yasa dışı bahis, kolay para kazanma hırsı… Ne ararsanız var. Bu olaylar sadece bireysel suçlar değil; sistemin içine işlemiş, yıllarca göz yumulmuş, belki de görmezden gelinmiş bir düzenin dışa vurumu.
Sayın Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanlığı görevine atanmasından sonra operasyonların sıklığı ve kapsamı dikkat çekici biçimde arttı. Bu durum elbette takdir edilmesi gereken bir çaba. Ancak burada durmak yeterli değil. Asıl sorulması gereken şu: Bu yapılar yıllarca nasıl var oldu? Kimler görevdeydi, kimler sustu, kimler görmezden geldi?
Bugün kamuoyuna açıklanan rakamlar, yaşananların boyutunu gözler önüne seriyor. Sadece son dönemde yapılan operasyonlarda:
-
2024 yılında çevrimiçi yasa dışı bahis, dolandırıcılık ve bilişim suçlarına yönelik operasyonlarda toplam 7.519.155.000 TL para ve mal varlığına el konulduğu bildirildi.
-
2025 yılında gerçekleştirilen SİBERAĞ-15 Operasyonu kapsamında, hesaplarda 30.478.473.000 TL işlem hacmi tespit edildiği ve 752 banka/kripto hesabına el konulduğu açıklandı.
-
Yine 2025 yılında Bursa merkezli operasyonlarda, hesaplarda 90.000.000.000 TL (doksan milyar Türk lirası) işlem hacmi tespit edildiği bildirildi. Ayrıca lüks saat ve ziynet gibi varlıklara el konulduğu açıklandı (örneğin ~100 milyon TL saat + ~42 milyon TL altın).
-
Önceki duyurulardan derlenen verilere göre:
-
27.181.000.000 TL (Tam Güvenli Fatih toplantısı)
-
1.200.000.000 TL (Kuyu-12 Operasyonu)
-
5.000.000.000 TL (Siber suçlar haftalık duyuru)
-
1.500.000.000 TL (Organize suç/MASAK verisi)
-
106.000.000 TL (10 ilde 5 ayrı organize suç operasyonu)
-
142.000.000 TL (Bursa operasyonu; lüks saatler ve ziynet eşyası)
-
Tüm bu veriler toplandığında, sadece kamuoyuna açıkça duyurulan ve birbirini dışlamayan operasyonlardan elde edilen toplam yaklaşık 163.726.628.000 TL (yüz altmış üç milyar yedi yüz yirmi altı milyon altı yüz yirmi sekiz bin Türk lirası) değerinde işlem hacmi ve el konulan mal varlığı ortaya çıkıyor. Bu rakam, Türkiye tarihinde kamuya açık biçimde duyurulmuş en yüksek operasyon toplamlarından biri olabilir.
Bu yapılar bir günde oluşmadı. Eğer bu kişiler yıllarca aynı görevlerde bulunmuş, hatta başka kurumlarda görevlerine devam ediyorlarsa, onları da sorgulamak gerekmez mi? Sadece failleri değil, sistemin sessiz tanıklarını da konuşmalıyız.
Bu ülkenin temiz kalmak isteyen insanlarına borcumuz var. Gerçek temizlik, sadece operasyonla değil, geçmişin hesabını sormakla olur. Kamu görevinde bulunan herkesin geçmiş performansı, kararları ve ilişkileri şeffaf biçimde incelenmeli. Aksi halde sadece semptomları tedavi ederiz, hastalığın kendisi kalır.
Toplum olarak artık daha dikkatli, daha sorgulayıcı olmak zorundayız. Her gün duyduğumuz operasyon haberleri birer uyarıdır. Bu uyarıları görmezden gelmek, gelecekte daha büyük kayıplara yol açar. Unutmayalım: Adalet sadece suçluyu cezalandırmakla değil, göz yumanı da sorgulamakla sağlanır.
Allah hepimizin yardımcısı olsun.