Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Ersoy Hastanesi
Ömer ŞAHİN
Köşe Yazarı
Ömer ŞAHİN
 

Sopayı Verelim de Sen de Bir İnek Sağ, Bakırhan!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan konuşmuş: "Korucu arkadaşlar herhalde işsiz kalmayacak. Çatışma, silah bittiyse dünya kadar korucu var. Elindeki silahı al, sopayı ver, köyde hayvan baksın." Ooo! Barış geldi diye sevinirken, meğer bazıları halkı aşağılamaya gelmiş. Bakırhan beyefendi, koruculara diyor ki: “Silahı bırak, sopayı al, hayvan bak.” Buyurun, çayı da siz koyun, milletle alay ettiğiniz yetmiyormuş gibi bir de çobanlık kursuna mı yazdıracaksınız bu insanları? Bu sözlerin adı “barış dili” değil, “burun kıvırma dilidir.” Senin "sopa verelim" dediğin o korucular, bu ülkenin dağında taşında, gece gündüz, senin hiç sevmediğin o devletin bekası için can verdi. Sen şimdi çıkıp, sırtını dağa değil, köye dön diyen adamlara laf mı yetiştiriyorsun? “Hayvana Baksın” Demekle Bitmiyor Bakırhan’a sorsan "hayvan bakmak onurlu iştir" diyor. E doğru. O zaman başla bakalım sen. Parti binasını kapat, çizmeleri giy, al eline sopayı. Sabah 5’te kalk, yem torbası taşı. O “çözüm” dediğin şeyin içine biraz da çiftlik gübresi karışsın. Bakalım bu kadar kolay mıymış? Ama yok, kolay değil. Çünkü senin aklındaki denklem şöyle: Korucuya sopa, PKK’ya vekillik. Köylüye hayvan, teröriste mikrofon. Bu akılla “barış” falan gelmez, bu olsa olsa halkın aklıyla alay etmektir. Korucular Onuruyla Yaşadı, Siz Niyetinizle Anılırsınız Korucular işsiz falan kalmaz. Onlar vatan sevgisini meslek edinmiş insanlar. Asıl siz, terörle ilişkisi kesilince ne yapacağını bilemeyen siyasetçilersiniz. Çünkü siz yıllarca aynı şeyi söylediniz: Devlet baskı yapıyor. Korucular devletin maşası. Dağdakiler mağdur... Peki şimdi ne oldu? PKK “kendini feshetti” diye siz iyice rahatladınız, ilk işiniz köylüyü aşağılama oldu. Yok öyle yağma. Korucular bu milletin alnı açık evlatlarıdır. Sizin gözünüzde kıymetli olmayabilirler ama halk neyin ne olduğunu çok iyi bilir. Ve Sopa? Sopa mı? O sopa bir gün gelir ama köyden değil, halktan gelir. Siz o sopayı sandıkta yersiniz. Ve o zaman sopanın ne işe yaradığını, kim için tutulduğunu acı şekilde anlarsınız.
Ekleme Tarihi: 16 May 2025 - Friday

Sopayı Verelim de Sen de Bir İnek Sağ, Bakırhan!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan konuşmuş:

"Korucu arkadaşlar herhalde işsiz kalmayacak. Çatışma, silah bittiyse dünya kadar korucu var. Elindeki silahı al, sopayı ver, köyde hayvan baksın."

Ooo! Barış geldi diye sevinirken, meğer bazıları halkı aşağılamaya gelmiş.

Bakırhan beyefendi, koruculara diyor ki: “Silahı bırak, sopayı al, hayvan bak.”

Buyurun, çayı da siz koyun, milletle alay ettiğiniz yetmiyormuş gibi bir de çobanlık kursuna mı yazdıracaksınız bu insanları?
Bu sözlerin adı “barış dili” değil, “burun kıvırma dilidir.”

Senin "sopa verelim" dediğin o korucular, bu ülkenin dağında taşında, gece gündüz, senin hiç sevmediğin o devletin bekası için can verdi.

Sen şimdi çıkıp, sırtını dağa değil, köye dön diyen adamlara laf mı yetiştiriyorsun?

“Hayvana Baksın” Demekle Bitmiyor

Bakırhan’a sorsan "hayvan bakmak onurlu iştir" diyor. E doğru. O zaman başla bakalım sen.

Parti binasını kapat, çizmeleri giy, al eline sopayı.

Sabah 5’te kalk, yem torbası taşı.

O “çözüm” dediğin şeyin içine biraz da çiftlik gübresi karışsın.

Bakalım bu kadar kolay mıymış?

Ama yok, kolay değil. Çünkü senin aklındaki denklem şöyle:

Korucuya sopa, PKK’ya vekillik.

Köylüye hayvan, teröriste mikrofon.

Bu akılla “barış” falan gelmez, bu olsa olsa halkın aklıyla alay etmektir.

Korucular Onuruyla Yaşadı, Siz Niyetinizle Anılırsınız

Korucular işsiz falan kalmaz.

Onlar vatan sevgisini meslek edinmiş insanlar.

Asıl siz, terörle ilişkisi kesilince ne yapacağını bilemeyen siyasetçilersiniz.

Çünkü siz yıllarca aynı şeyi söylediniz:

Devlet baskı yapıyor. Korucular devletin maşası. Dağdakiler mağdur...
Peki şimdi ne oldu?

PKK “kendini feshetti” diye siz iyice rahatladınız,

ilk işiniz köylüyü aşağılama oldu.

Yok öyle yağma.

Korucular bu milletin alnı açık evlatlarıdır.

Sizin gözünüzde kıymetli olmayabilirler ama halk neyin ne olduğunu çok iyi bilir.

Ve Sopa?

Sopa mı?

O sopa bir gün gelir ama köyden değil, halktan gelir.

Siz o sopayı sandıkta yersiniz.

Ve o zaman sopanın ne işe yaradığını, kim için tutulduğunu acı şekilde anlarsınız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve oncememleket.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.