Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Ersoy Hastanesi
Ömer ŞAHİN
Köşe Yazarı
Ömer ŞAHİN
 

Sepette Sinema Var, Cebimizde Yok: Enflasyonun Komik Ama Acı Hikâyesi

Türkiye’de enflasyon açıklamaları, artık “ayın en çok izlenen dizisi” gibi. Her ay bir bölüm yayınlanıyor, herkes merakla bekliyor ve finalde yine hayal kırıklığına yol açan bir sürpriz oluyor. Televizyonda alt yazı beliriyor: “Aylık enflasyon %0,87, yıllık %31,07.” Ne güzel, ne düzenli, ne sakin… Ama aynı gün pazara giren vatandaşın yüz ifadesi şöyle: “Ben başka bir evrende mi yaşıyorum acaba?” Çünkü domates 65 TL, peynir 350 TL, tavuk bile VIP seviyesine yükselmiş. Balıktan bahsetmiyoruz bile, çünkü o artık akvaryumda bile pahalı duruyor. TÜİK’in Paralel Evreni TÜİK’in “çok yönlü” sepetinde her şey var: Giyim, sağlık, ulaştırma, eğitim, eğlence, kültür… Hatta sinema bile var, popcorn almadıkları için orada fiyatlar hâlâ makul. Bizim sepetimiz ise “survivor modu”nda çalışıyor: Ekmek, süt, peynir, yağ, soğan, patates. Yani sinema değil, simit bile lüks kategoriye kaydı. TÜİK gıda fiyatlarının yıllık %27,44 arttığını söylüyor. TÜRK-İŞ mutfak enflasyonunu %45 buluyor. ENAG hesaplıyor, sonuçlar uzay mekiği hızına çıkıyor. Demek ki TÜİK’in alışveriş yaptığı markette öyle bir kampanya var ki, bizim mahallede Black Friday’de bile görülmedi.  Etikette Şok, Kasada Şok TÜİK’in sepetinde kira artışı %36. Bizim ev sahibinin sepetinde “Yeni yılda %100 makul olur” yazıyor. TÜİK’e göre ulaştırma %20 artmış. Bizim arabada benzine bakınca kalp ritmi %120 artıyor. TÜİK sinemaya gidiyor. Biz televizyonda “Bu içerik ücretlidir” uyarısı görünce kapatıyoruz. TÜİK balık yemiş. Biz, balığın fotoğrafını çekip “Hatıra olsun” diye saklıyoruz. Resmi enflasyon diyor ki: “Sakin olun, her şey kontrol altında.” Mutfak enflasyonu diyor ki: “Kontrol bende, geçmiş olsun.”  Balık ile Balık Hikâyesi Resmi enflasyon balık diyorsa, bizim aldığımız şey ancak balık kraker olabilir. TÜİK balığa limon sıkarken, biz markette balık bölümünü “müze gezisi” gibi dolaşıyoruz.  Sepet Ayrı, Cüzdan Ayrı, Hayat Daha Ayrı Türkiye’de ekonomik tablo şöyle özetlenebilir: Resmi rakamlar maaş artırıyor. Gerçek rakamlar maaş eritiyor. Devletin sepetinde sinema, balık, ulaşım, giyim… Bizim sepette: “Bugün neyi alamıyoruz?” listesi. Ve işin en komik ama en acı tarafı şu: Herkes aynı ülkede yaşıyor ama aynı fiyatları yaşamıyor. “Resmi enflasyon balığa, halkın enflasyonu balık krakere ulaşıyor. TÜİK filmi izliyor, biz fragmanını bile göremiyoruz.”
Ekleme Tarihi: 03 Aralık 2025 -Çarşamba

Sepette Sinema Var, Cebimizde Yok: Enflasyonun Komik Ama Acı Hikâyesi

Türkiye’de enflasyon açıklamaları, artık “ayın en çok izlenen dizisi” gibi. Her ay bir bölüm yayınlanıyor, herkes merakla bekliyor ve finalde yine hayal kırıklığına yol açan bir sürpriz oluyor.

Televizyonda alt yazı beliriyor: “Aylık enflasyon %0,87, yıllık %31,07.”
Ne güzel, ne düzenli, ne sakin…

Ama aynı gün pazara giren vatandaşın yüz ifadesi şöyle:
“Ben başka bir evrende mi yaşıyorum acaba?”

Çünkü domates 65 TL, peynir 350 TL, tavuk bile VIP seviyesine yükselmiş. Balıktan bahsetmiyoruz bile, çünkü o artık akvaryumda bile pahalı duruyor.

TÜİK’in Paralel Evreni

TÜİK’in “çok yönlü” sepetinde her şey var:
Giyim, sağlık, ulaştırma, eğitim, eğlence, kültür…
Hatta sinema bile var, popcorn almadıkları için orada fiyatlar hâlâ makul.

Bizim sepetimiz ise “survivor modu”nda çalışıyor:
Ekmek, süt, peynir, yağ, soğan, patates.
Yani sinema değil, simit bile lüks kategoriye kaydı.

TÜİK gıda fiyatlarının yıllık %27,44 arttığını söylüyor.
TÜRK-İŞ mutfak enflasyonunu %45 buluyor.
ENAG hesaplıyor, sonuçlar uzay mekiği hızına çıkıyor.

Demek ki TÜİK’in alışveriş yaptığı markette öyle bir kampanya var ki, bizim mahallede Black Friday’de bile görülmedi.

 Etikette Şok, Kasada Şok

  • TÜİK’in sepetinde kira artışı %36.
    Bizim ev sahibinin sepetinde “Yeni yılda %100 makul olur” yazıyor.

  • TÜİK’e göre ulaştırma %20 artmış.
    Bizim arabada benzine bakınca kalp ritmi %120 artıyor.

  • TÜİK sinemaya gidiyor.
    Biz televizyonda “Bu içerik ücretlidir” uyarısı görünce kapatıyoruz.

  • TÜİK balık yemiş.
    Biz, balığın fotoğrafını çekip “Hatıra olsun” diye saklıyoruz.

Resmi enflasyon diyor ki: “Sakin olun, her şey kontrol altında.”
Mutfak enflasyonu diyor ki: “Kontrol bende, geçmiş olsun.”

 Balık ile Balık Hikâyesi

Resmi enflasyon balık diyorsa, bizim aldığımız şey ancak balık kraker olabilir.
TÜİK balığa limon sıkarken, biz markette balık bölümünü “müze gezisi” gibi dolaşıyoruz.

 Sepet Ayrı, Cüzdan Ayrı, Hayat Daha Ayrı

Türkiye’de ekonomik tablo şöyle özetlenebilir:

  • Resmi rakamlar maaş artırıyor.

  • Gerçek rakamlar maaş eritiyor.

Devletin sepetinde sinema, balık, ulaşım, giyim…
Bizim sepette: “Bugün neyi alamıyoruz?” listesi.

Ve işin en komik ama en acı tarafı şu:

Herkes aynı ülkede yaşıyor ama aynı fiyatları yaşamıyor.

“Resmi enflasyon balığa, halkın enflasyonu balık krakere ulaşıyor. TÜİK filmi izliyor, biz fragmanını bile göremiyoruz.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve oncememleket.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.