Pendik Belediyesi’nde yaşanan tablo, Sayıştay raporlarıyla gün yüzüne çıktı: Belediye şirketi personeli, fiilen zabıta memuru gibi görevlendirilmiş. Hem de resmi zabıta kıyafetiyle, tutanak imzalayarak, sahada görev yaparak.
Bu durum sadece mevzuata aykırı değil, aynı zamanda kamu düzenini zedeleyen bir uygulama. Çünkü Belediye Zabıta Yönetmeliği çok açık:
-
Zabıta memuru, özel kamu düzeni görevlisidir.
-
Üniforma yalnızca zabıta kadrosundaki personele aittir.
-
Şirket personeli, zabıta olamaz; olsa olsa büroda geçici destek verebilir.
Ama Pendik Belediyesi’nde bu kurallar çiğnenmiş. “Kadromuz yetmiyor, faaliyet yoğun” bahanesiyle şirket işçisine zabıta üniforması giydirilmiş.
Oysa üniforma kostüm değildir.
Bir örnekle anlatalım:
-
Ben polis kıyafeti giysem yol ortasında arabaları durdurabilir miyim? Hayır.
-
Hakim cübbesi giysem mahkeme yönetebilir miyim? Hayır.
-
Doktor önlüğü giysem ameliyata girebilir miyim? Hayır.
Çünkü kıyafet meslek kazandırmaz. Üniforma, yetkinin sembolüdür; kostüm değildir.
Pendik Belediyesi’nin yaptığı, kamu düzenini sulandırmaktır. Vatandaşın karşısına çıkan zabıta, gerçekten zabıta mı, yoksa şirket işçisi mi? Bu sorunun cevabı bile güveni sarsmaya yeter.
Sayıştay raporunda açıkça yazıyor: Bu kişiler tutanak imzalamış, sahada fiilen zabıta hizmeti vermiş. Yani “yardımcı” değil, doğrudan zabıta gibi çalıştırılmış. Bu, yetki gaspıdır.
Pendik Belediyesi’nin bu uygulaması, “üniforma tiyatrosu”ndan başka bir şey değildir. Vatandaşın huzuru sahne dekoru değildir. Kamu düzeni, kostümle oynanacak bir oyun değildir.


