Maltepe’de siyaset yalnızca sandıkta kazanılmıyor; koridorlarda fısıldanan talepler, gizli mutabakatlar ve seçim öncesi yapılan “ver sözünü, al desteği” anlaşmaları da sürecin bir parçası. İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun, Maltepe Belediye Başkanlığı adaylığı sürecinde Sayın Esin Köymen’den istediği ilk “hizmet” de işte tam böyle bir arka planla başlıyor.
Dosya kalın, konu ciddi ama biraz mizahla anlatmak gerek: Hikâyemizin adı "Süreyya Paşa Çarşısı Operasyonu".
Maltepelilerin gözünün önünde duran, tarihî bir konumda bulunan, Süreyya Paşa Vakfı’na ait ve Park Ticaret A.Ş. tarafından işletilen bu alışveriş merkezi; seçim sürecinde İstanbul’un büyük patronunun gözüne kestirdiği yerlerden biri oluyor. Ekrem Bey, önce dönemin belediye başkanı Ali Kılıç’a gidiyor. “Ali Bey, şu çarşıyı verelim İBB’ye, Park Ticaret A.Ş. defteri kapansın, biz kendi şirketimizle işleriz” diyor. Ali Bey “Peki başkanım” diyor. Ancak sonra adaylık kısmet olmuyor.
Sıra geliyor yeni umutlara: Esin Köymen'e… Aynı talep, aynı ses tonuyla: “Bu çarşıyı İstanbul’a kazandıralım Esin Hanım. Siz başkan olursanız ilk işiniz bu olsun.” Esin Hanım da İstanbul rüzgarına kapılmış halde, “Elbette başkanım” cevabını veriyor. Söz veriliyor, defter açılıyor. Ekrem Bey memnun, zira “bizim ekip” Maltepe'ye yerleşiyor gibi.
Seçim bitiyor, zafer kazanılıyor, koltuk değişiyor.
Ve sonra: sahne zamanı.
Esin Başkan göreve başlar başlamaz ilk icraat olarak Park Ticaret A.Ş.’nin işlettiği çarşıya göz dikiyor. “Burayı alıyoruz, İBB şirketi işletecek” deniyor. Kamuoyuna “hizmet” olarak sunulsa da, kulislerde bu adım Ekrem Bey’in doğrudan talebi olarak biliniyor.
Ama hesaba katılmayan şey: Park Ticaret A.Ş. yargıya başvuruyor ve süreç durduruluyor. Haliyle ilk hamle, ilk başarısızlık. Bu noktada Esin Başkan işi sağlama almak için Ekrem Başkan’ı bizzat Maltepe’ye getiriyor, sahaya sürüyor. Ama nafile… Mahkemeye karşı basın açıklamaları yetmiyor. İlk “yüksek profilli talep”, daha baştan duvara çarpıyor.
Siyasi kulislerde konuşulanlara göre Ekrem Bey bu sonuçtan hiç memnun kalmıyor. Öyle ki, o dönem İBB şirketlerinden birinin başında bulunan ve projede aktif rol oynayan Genel Müdür Merve Hanım bile bu nedenle görevden alınıyor. Rüzgar tersten esmeye başlıyor, “başkanlıkta ilk sınav” karnesi zayıf geçiliyor.
Oysa konu sadece bu çarşı değil. Eğer gerçekten Süreyya Paşa Vakfı'nın gelirleri arttırılsın istenseydi, belediye başka alanlara da bakardı. Mesela Maltepe Kaymakamlığı önünde bulunan ve yıllardır birkaç özel kişi tarafından işletilen o meşhur otopark... Orası da Süreyya Paşa Vakfı ile yapılan protokol kapsamında. Ama ne hikmetse oraya hiç uğrayan yok. Hedef hep aynı: kamunun göz önündeki tek alanı.
Şimdi buradan sormak gerekiyor:
Sayın Esin Köymen gerçekten vakıf gelirlerini büyütmek, Maltepelilere hizmet etmek istiyor muydu? Yoksa görev başlamadan önce verilen sözleri yerine getirmek için mi ilk icraat listesine bu projeyi yazdı?
Sayın Ekrem İmamoğlu’nun talebiyle başlayan bu hikâyede ilk perde kapandı ama oyun henüz bitmedi. Çünkü Maltepe’de asıl mesele çarşı değil, kimin kime ne söz verdiği, neyi neden yapmadığı…
Biz de izliyoruz. Herkesin unuttuğu bir şeyi hatırlatarak: Bu şehirde her icraat, önce halka, sonra tarihe hesap verir.