Mikev Vakfı İhtiyaç sahiplerinin yüzlerini güldürüyor.

Gazetemizin Başyazarı Ömer Şahin Bizim medeniyetimizi diğer medeniyetlerden ayrı tutan Vakıfçılık ve Mikev Vakfını bugünkü Köşe yazısına taşıdı.

Değerli okuyucularımız, Sizlere bu yazımızda Ramazan ayında vakıfların ne kadar önemli olduğuna dair birkaç bilgi paylaşmak istiyorum. Ve özellikle İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde bulunan bir Vakıftan bahsedeceğim. Sultanbeyli’deki Vakfa geçmeden önce Vakıfçılık ve Ramazan ayı ile ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. İslam Medeniyeti tarihi boyunca bir çeşit arınma ve maneviyatı yükseltme fırsatı olarak algılanmış olan Ramazan ayına Osmanlı Devleti’nde de özel bir önem atfedilmiştir. Bu ayda ihtiyaç sahipleri diğer zamanlardan daha fazla hatırlanmış, kimsenin aç ve açıkta kalmamasına özen gösterilmiştir. Camilerde bir araya gelenlerin sayısı artmış, ehil okuyucuların Kur’ân-ı Kerim tilaveti dinlenmiş, temcid gibi bazı özel uygulama ve duaların icrası geleneğimizde yer bulmuştur. “Medeniyetimizi diğer medeniyetlerden ayıran en önemli alametlerden biri vakıf medeniyetidir.  Asr-ı saadet günlerinde bir gün Peygamber Efendimiz (S.A.S.) mescitte ashabıyla sohbet ederken Âl-i İmrân suresi 92’nci ayet-i kerimesi, ‘Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiliğe asla eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.’ nazil oldu. Bu ayet indiği zaman Ensar’ın en zengini olan Ebû Talha (r.a.), Mescidi-i Nebevinin karşısında bulunan en çok sevdiği 'Beyruhâ' adındaki hurma bahçesini Allah yolunda infak etmek isteyince Allah Resulü (S.A.S.) bu davranışından dolayı onu överek ‘gerçekte kazandıran malın bu mal olduğunu’ belirttikten sonra ona bahçesini akrabaları arasında taksim etmesi tavsiyesinde bulunmuş; o da bu tavsiyeyi yerine getirmiştir.  Hz. Ömer de (R.A.) en iyi malının Hayber’deki hissesi olduğunu söyleyerek onu Allah yolunda harcamak için ne yapması gerektiğini Peygamber Efendimize (S.A.S.)  sormuş, o da ‘Aslını tut, meyvesini sadaka ver.’ buyurmuştur. Bunun üzerine Hz. Ömer (R.A.), geliri gereken yerlere harcanmak üzere o bağı vakfetmiştir.  Vakıf medeniyetimizin temelini oluşturan bu tür davranışların asr-ı saadet döneminde daha çokça örnekleri vardır.” İşte! Medeniyetimizde Vakıfçılığın bu denli önemli olması ve yaptığı hizmetler bakımından günümüze kadar gelen bir süreç Var. Günümüzdeki Vakıflarda Yukarıda bahsettiğimiz gibi en güzel hizmetleri verme gayesi içerisindeler. İşte! Bu Vakıflardan biri de İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde bulunan Kısa Adı MİKEV Yani Mimar Sinan İmar Kültür ve Eğitim Vakfı. Başkanı Ahmet Çetin Bu Vakıf sadece Ramazan ayında değil, yılın diğer 11 ayında da birçok hizmetler veriyor. Eğitimden, Sağlığa, Aşevinden İhtiyaç sahiplerinin giyim kuşamlarına kadar birçok hizmetler veriyor. Alan elin veren eli bilmediği, Vakıf Başkanı ve Yöneticileri tarafından çok iyi organize olmuş yetkililerin ilçelerinde ihtiyaç sahibi kişileri tespit ederek böylesine ulvi bir görevde bulunuyorlar. Sayı vermek doğru değil ama benim bildiğim günlük 2500 kişiden fazla aileye aşevi dâhil olmak üzere birçok destek veren bur kurum MİKEV Vakfı. İşte! Bu Vakıf, Mübarek Ramazan ayında da İhtiyaç sahiplerine aşevinde hazırladığı yemekler dâhil olmak üzere Bayramlarda da yine ihtiyaç sahiplerinin çocuklarına bayramlıklar giyim kuşam vs. hizmetler sunuyor. Hani! Benden duymuş olmayın ama Zengin Ailelere de buradan seslenmek istiyorum. ‘’Zekâtımı vereceğim ama bir yer bulamadım, ihtiyaç sahibi arıyorum’’ diyorsanız Bence bu vakıfla görüşmenizde fayda var.  Çünkü vereceğiniz hayrın veya zekâtın doğru ellerde vücut bulacağı yerdir. Mimar Sinan İmar Eğitim ve Kültür Vakfı (MİKEV) Kalın Sağlıcakla Allaha Emanet Olun.